8 Eylül 2018 – WUPPERTAL SCHUSTERPLATZ / Otto-Böhne Platz
Sınırdışlarına, ötekileştirmeye ve savaşlara karşi 20 yıllık birliktelik,
yaşam ve ınsanlık icin 20 yıllık mücadele!!!
appel français; Aufruf deutsch
Sevgili kardeşlerimiz, arkadaşlarımız,
mültecilerin ve göçmenlerin hakları için var olan KARAWAN bu yıl eylül ayında yirmi yasinda!!.Bu yirmi yıllık oluşumu sizlerle birlikte Wuppertal`de kutlamak istiyoruz. Çünkü 20 yaşındaki KARAWAN demek, 20 yıllık dayanışma, dostluk ve birlik demektir. KARAWAN`ın tarihi 1998 yazında , yine bir genel seçim öncesindeki seçim mücadelesinde ırkçı kışkırtmalar yapılıyor ve mülticiler toplumsal sorunlar icin günah keçisi ilan ediliyorken başladı.
Çesitli kıtalardan gelen biz mülteciler o zamanlar kendi adımıza konuşmak için biraraya geldik.Biz dedik ki: “sığınma hakkı bir insan hakkıdır, ayrıcalık değil ” ve “biz burdayız çünkü siz oradasınız.” Ülkelerin zengin ve fakir oluşu dünyadaki bugünkü ekonomik paylaşımın sömürgeci karakterini gösteriyor.Yeryüzünde sermaye, yatırımcılar, üretim yerleri ve meta özgürce hareket edebiliyorken insanlar sömürgecilerin belirlediği sınırlara hapsediliyor ve insanlarin o sınırlar içerisinde yoksulluk ve sefaletten ölmeleri gerekiyor ya da belirlenen o sınırlar içerisinde büyük şirketler için hammadde ve ucuz işgücünü koruyan diktatörler hükmettiriliyor. İkinci parolamızı, hükümet şeflerinin bir araya geldiği,Gerhard Schröder`in başkanlığını yaptığı, G8 olarak adlandırılan toplantılara karşı mücadelede somutlaştırdık ve diyoruz ki:“Biz burdayız çünkü siz bizim ülkelerimizi talanediyorsunuz!“. Kendimizi sınırdışı edilmelere karşı savunmaya başladığımızda, ikamet zorunluluğu bizi toplantı ve örgütlenmeden alıkoydu, hareket özgürlüğümüzü kısıtladı ama biz buna karşı sivil bir direniş örgütledik.O zamandan beri KARAWAN üyeleri evrensel hareket özgürlüklerinde israr ediyorlar.
Mücadelenin bir diğer merkezi noktası da kendisini Mülteciler için kullanılan tecrit yurtlarına yöneltti. Bu utanç yerleri bizleri itaatkâr insanlar yapmak için tasarlanmıştı. böylelikle bizleri hiç bir direniş olmaksızın toplumun uzağında, sabahın alacakaranlığında kolaylikla sınırdışı edebilileceklerdi. Bu tecrit yerleri bizleri kontrolaltında tutmak ve itaatkarlaştırmak için var.Kimselerin olmadığı bu yerlerde bizim özgürlüğümüzü ve insanlığımızı yoketmek istiyorlar.Ama bir çoğumuz cumhuriyetin çeşitli yerlerinde bulunan bu kamplarda direndik ve bir çok kamp bu direnişler sayesinde kapatıldı.Bu mücadele bazen çok sert ve zordu ama bizi şekillendirdi. Her birimize toplumsal dışlamanın ırkçı bir sistemde nasıl yıpratıcı ve bürokratik çalıştığını ve bir çok insani nasıl bu dışlamanın aktörü haline getirdiğini bize gösterdi.Ama bu mücadele herşeyden önce bize dayanışmayla daha fazla hareketedebileceğimizi ve daha çok şeye ulayacabilaceğimizi de öğretti.Eğer ki biz maskelerimizi ve önyargılarımızı bir tarafa atıp , komşular ,ötekileştirilenler, mazlumlar olarak yaşamımızdaki en önemli şeyin ne olduğunu birlikte düsünürsek ,o zaman onun için birlikte çalışırız.
Son yirmi yılda bir çok arkadaş kazandık, birçok insan, kültür ve onların tarihleriyle tanıştık. kapitalist üretim sisteminin devamı için yetenekleri gibi insanların da gruplar ve kategoriler içerisinde nasıl sınıflandırıldığını ve tahripedildiğini gördük.Bir çok arkadaşımızı polisin ırkçı saldırılarından ya da sağlık hizmetlerinden yararlanmasına izin verilmediğinden dolayı kaybettik.Bir çoğu kendi yaşamına son verdi,bir çoğu sınır dışı edildi. Ama çeşitli mücadeleler yürütmüş bizlerin çoğu hâlâ hayattayız ve karşılıklı dayanışmayla birbirimize bağlıyız.Bu dayanışma bize kendimiz için mekanlar yaratmamızı kendi gündemlerimiz için kamuoyu olusturmamızı sağladı.Böylelikle acılarımızı ve kaygılarımızı sansürsüz ifadeedebiliyoruz.Ama herşeyden önce bu dayanışma insanlar arası sevgi ve hassasiyettir ve bundandır ki yaşadığımız en güzel şeydir .Bu ağın kuruluşunun yirminci yılını sizlerle birlikte kutlamak ve bazı deneyimlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Festival öncesinde, dünya savaş karşıtlığı gününde „biz buradayız çünkü siz ülkelerimizi talanediyorsunuz „ şiarıyla bir etkinlik düzenleyeceğiz.Çünkü kamuoyunda ,insanların mülteciliğe va savaşlara kendilerinin neden olduğu çokca konuşuluyor.Biz kendi perspektifimizden bazı bilgiler vermek,sizlerle birlikte tartışmak ve mülteciliğin nedenleriyle mücadeleyi kendi görüşlerimiz doğrultusunda anlamlandırmak istiyoruz.
Düsüncelerinizi, uyarılarınızı ve dileklerinizi iletmek için bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz:
mültecilerin ve göçmenlerin hakları için KARAWAN
Almanya göçmen işçiler federasyonu AGIF
Büro Wuppertal, Marienstraße 52, 42103 Wuppertal
Telefon: 0049 (0) 202 27 27 95 34
E-Mail: wuppkarawane@yahoo.de
MÜLTECILIK NEDENLERIYLE MÜCADELE?
31 agustos 2018 Cuma - City-Kirche Wuppertal -Kirchplatzt 2
Mültecilik nedenlerinin etkili bir şekilde nasıl ortadan kaldırılacağına dair fikirlerimizi mültecilerle birlikte tartışıyoruz.
DAYANISMA FESTIVALI
8 Eylül 2018 -Cumartesi – Wuppertal Schusterplatz / Otto-Böhne-Platz
PROGRAM
14:00 - Açılış ve selamlama
14:30 - NRW bölgesindeki ülke çapındaki sınırdışları, ne öğrendik?
15:30 - Tecrite çare olarak dayanışma ve kararlılık
16:30 - Insanhakları için mücadeleediyoruz – hareket özgürlüğü mücadelesi
18:00 - Schusterplatz`ta beraber akşamyemeği
19:00 - sınırdışlarına , ikamet zorunluluğuna tecrite karşı mücadelede aktivistlerden bilgi alışverişi
20:00 - konser
22:00 - son
Marinstraße 52 numaradaki KARAWANE lokalimizde film gösterimleri ve tartışmalar:
18:30 „residenzpflicht“ (ikametzorunluluğu) Engellemeler ve hareket özgürlüğü üzerine ve mültecilerin kendi mücadelelerini anlatan, Denise Garcia Bergt 6 hazırlanmış bir Film - 22:00 Sürpriz Film